Hazırlanan eğitimler belirli bir akışa sahip ve ilgi çekici olmalıdır. Aksi halde öğrenciler için eğitim acı verici bir hal alabilir. İyi bir şekilde planlanmamış, akışı oluşturulmamış ve bir senaryoya bağlı olmayan eğitimler karmaşık olabilir. Burada önemli olan ne kadar başarılı bir eğitim hazırladığınız düşünmeniz değildir. Önemli olan öğrencinin o eğitimi alırken ne kadar verimli zaman geçirdiğidir. Öğrenci günün sonunda karmaşık bir içerikle karşı karşıya kalmadan, eğitim karşısından çok daha donanımlı ve beceriyle donanmış şekilde kalkmalıdır.
Eğitimler, ister bilinçli olarak yapın isterseniz de bilinçsiz, bir akış içerir. Bu akışlar aracılığıyla, eğitimin bize vermek istediği bilgileri gerçek hayattaki durumlara ne kadar yakın örneklerle öğrenebilirsek, o kadar iyi öğrenme gerçekleşecektir. Bu yüzden eğitimlerin en verimli hali, senaryo olarak gerçek hayata yakın durumların kullanılması olacaktır. Bu aynı zamanda teoride anlatılan bilgilerin, kafamızda canlanmasını ve öğrenci-eğitim arasındaki etkileşim seviyesini de arttıracaktır. Böylelikle hazırladığınız eğitim, içeriğini çok daha aktif bir şekilde karşı tarafa iletecektir.
eLearning için senaryo oluşturma
Eğitim içerikleri genel olarak iki çatı altında toplanır. Bunlardan ilki, eğitim içerisindeki bilgiyi direkt olarak öğrencilere iletmektir. Burada farklı bir hedef söz konusu değildir. Bir diğeri ise davranış ve mevcut performansları geliştirmeye yönelik olan eğitimlerdir. Her ikisi de kullanılan yöntemlerdir ve eLearning ortamında kullanılır.
Öğrencilerin mevcut performanslarını geliştiremeye yönelik eğitimlerin değerlendirmeler her zaman çok daha kolaydır. Çünkü performansları, eğitim öncesi ve sonrası olarak belirlemek çok daha basittir.
Direkt olarak bilgiyi aktarmaya dayalı eğitim yöntemlerinde ise değerlendirme yapmak ilk yönteme göre daha güçtür. Çünkü eğitimi alan kişinin bilgiyi alıp, kullanıp kullanmadığının tespitini yapmak zordur.
Senaryoları eLearning’de neden kullanmalıyız?
Yeni bir bakış açısı kazandırın
eLearning senaryoları, eğitimlerin öğrenci tarafından daha rahat kavranmasını sağlar. Bu kavramanın yanında, öğrencinin klasik eğitim içeriklerinden alacağı deneyimden de farklı bir deneyim elde etmesi de amaçlanır. Eğitim içeriğinin içinde bulunan örnekler, eğitim akışının gerçek yaşama yakınlığıyla birlikte, öğrenciye farklı bir bakış açısı kazandırır. Senaryo akışındaki eLearning içeriğinde öğrenci yönetici konumundadır. Senaryodaki seçimleri yapar, eğitim akışına kendi karar verir. Burada söz sahibi, öğrencidir.
Öğrenmeyi kalıcılaştırın
Senaryolar, eğitim içeriğinde gerçeğe yakın deneyimler gösterirler. Öğrencinin burada verdiği kararlar ve tepkiler, gerçek hayatta benzer bir durumda karşılaşacağında vereceği tepkilere ve kararlara oldukça yakındır. Bu sebeple, öğrencinin senaryoda yaşadığı deneyim de oldukça gerçekçidir. Bu da öğrenci üzerinde, eğitim içeriğinde alacağı dönütler kalıcılaştıracaktır. Eğitim içeriklerinde öğrencileri gerçek hayatta karşılarına çıkabilecek sorunlarla karşı karşıya bırakmak, onların bilgiyi daha kalıcı halde almalarını sağlayacaktır. Tüm bunların yanında bu tür senaryolar kişilerin günlük hayattaki karar verme mekanizmalarını da etkileyecektir.
Motivasyon sağlayın
Öğrenciler, senaryolarda karşılaştıkları durumlara benzer durumlarla gerçek hayatta karşılaştıklarında, eğitimlere karşı motive olurlar. Çünkü bu durum eğitimlerin faydalı olduğunu görmelerini sağlar. Aynı zamanda bu tür eğitimlerde bir kazanan olmadığı ve temel amacın öğrencinin eğitilmesi olduğu için öğrenciler daha motive olmuş hissedecektir.
Mevcut problemi ya da seçimi hissettirin
eLearning senaryoları, eğitim içerisinde öğrencilere alan yaratır. Bu sayede klasik eğitimlerin aksine öğrencinin düşünmesi için zamanı vardır. En doğru kararı ve akışı seçmek için bekler ve daha doğru olduğunu düşündüğü bir seçeneği seçer. Bu, öğrencinin hızlı karar vermesinden çok daha sağlıklıdır. Çünkü bir şeyi ne kadar derin düşünürsek, başarı oranımız da bir o kadar artacaktır. Aynı zamanda bu sayede öğrenci bir seçim yaptığının farkında olacak ve daha bilinci bir seçim yapacaktır.
Etkileşimlerle içeriği zenginleştirin
Klasik eğitimlere nazaran, senaryo içeren eLearning uygulamaları etkileşimi arttırır. Çünkü yenilikçidir ve ilgi çeker. Bu yüzden senaryolar içerisinde bulunan etkileşimler sayesinde öğrencilerin eğitimde gerçek hayattan parçalar bulmasını sağlar. Bu da gerçek hayat-eğitim arasındaki deneyimleri ilişkilendirmesini kolaylaştırır.
Daha hareketli bir eğitim ortamı tasarlayın
Senaryolar, hareketlidir. İçerisinde bir düşünce, bir dert anlatma barındırır. Öğrenci ile senaryo bütünleşir ve ortak bir yol bulunarak çözüm ya da çözümler üretilmesi beklenir. Bu yüzden içerisinde beynin kullanılmayan alalarını çalıştıracak etkileşim bulunur. Bunun en büyük sebeplerinden biri ise gerçek hayatta öğrencinin karşısına çıkmayacak bir senaryonun, eğitimde örnek olarak karşısına çıkmasıdır. Bu sayede öğrencinin yaşamadığı bir deneyimi hayal etmesi kolaylaşacaktır.
Karar verme mekanizmasını geliştirin
Senaryolar, öğrencilerin günlük yaşamlarındaki eylemlerinde ortaya çıkacak olası problemleri çözmelerine yardımcı olur. Çünkü senaryolar ile karar verme mekanizmaları gelişir ve benzer durumlarda ne yapması gerektiğiyle ilgili çok daha tecrübeli hale gelir.
İyi bir eLearning senaryosu nasıl oluşturulur? (Ipuçları)
İyi bir senaryo sizce nasıl olmalı? Gelin, bunu biraz konuşalım.
Gerçekçilik
Senaryolarınız öncelikle öğrencilerin ilgisini çekmelidir. Öğrencinin ilgisini çeken bir eğitim aynı zamanda başarılı bir eğitim sürecinin de kaynağı olacaktır. Bu sebeple senaryonun gerçekçiliğe yakınlığı önemli bir rol oynar. Oldukça gerçekçi bir senaryo öğrencinin eğitime kendisini yakın hissetmesini sağlayacak ve ilgisini çekecektir. Bu yüzden senaryolar mümkün olduğunca gerçekliğe yakın olmalı ve öğrencilere gerekli bilgileri sağlamalıdır.
Önemli olan; öğrenci
Senaryolarda öncelik öğrencinin kim olduğudur. Senaryo ve öğrenci arasında bir yakınlık olmalıdır ki öğrenci kendini hikâyeye yakın hissedebilsin. Bu yüzden hedef kitle, yani öğrencilerimiz hakkında bilgi sahibi olmak bize avantaj sağlayacaktır. Bu avantajı kullanarak oluşturacağımız senaryoları öğrencilere özel olarak hazırlayabiliriz. Onların ne işle uğraştıklarını, yeteneklerini, mevcut bilgilerini ya da olaylara bakış açılarını bilmek senaryo geliştirmede bize yardımcı olacaktır. Eğer bunlara hâkim değilsek, konu uzmanından, öğrenci kitlesi hakkında bilgili bir kişiden de yardım alabiliriz.
Tüm bu öğrenci özelliklerini bir araya toplayarak oluşturulan bir senaryo ile birlikte öğrenciler senaryo ile arasında bir ilişki hissedebilecek, kendini eğitime entegre etme konusundan zorluk yaşamayacaktır. Böylelikle konuyu anlamaları ve takip etmeleri de daha kolay olacaktır.
Senaryoda etkileşim
Senaryoda önemli olan noktalardan biri daha önce de bahsettiğimiz gibi öğrencilerin senaryoya kendilerini kaptırıp, hikâyeye dahil olmasıdır. Bunu sağlayacak önemli noktalardan biri de senaryonun içerisinde birçok etkileşim barındırmasıdır. Öğrenciler yüksek etkileşim sayesinde senaryoya tamamen kapılacak, öğrenimi çok daha içselleştirerek başarı sağlayacaklardır. Senaryo içerisindeki öğrenci-senaryo etkileşimi aynı zamanda teorik bilgilerin gerçek dünyaya aktarımı konusunda da yardımcı olacaktır.
Karakterlerin gücü
Senaryolarınızın içerisine öğrencilerin kendilerinden bir şeyler bulabileceği, ilişki kurabileceği karakterler ekleyin. Bu karakterin eğitim akışında karşısına çıkan sorunlara nasıl çözümler üreteceğini ise öğrencilere bırakın. Böylelikle öğrenciler hayali bir senaryonun içerisinde, karakterler üzerinden kendi yollarını çizsinler ve sonuçlarını görsünler. Böylelikle eğitiminiz hem daha ilgi çekici hem de daha sürükleyici olacaktır.
Karakterlerin yanında, gerçekçi diyaloglar içeren senaryolar da eğitim ile gerçek hayat arasındaki ilişkiyi güçlendirecek, öğrenci tarafındaki eğitim kalıcılığını arttıracaktır.
Dengeyi bulmak
Senaryolar, öğrenciyi eğitimin içerisine çekmeye çalışırken, eğitici olma özelliğinden çok da uzaklaşmaması gerekir. Bu yüzden senaryolar hem gerçek hayata yakın, bilgilendirici ancak aynı zamanda da aşırı bilgi içermemelidir. Aşırı bilgi içeren senaryolar öğrencilerin akıştan kopmasını sağlayacak ve öğrencinin eğitim üzerindeki ilgisini dağıtacaktır. Aşırı bilgi içermeyen, basit ve anlaşılır bir senaryo öğrencilere çok daha fazla fayda sağlayacak, öğrencilerin gelişimine katkıda bulunacaktır.
Şimdi tüm bunları göz önüne alarak bir örnek senaryo tasarlayalım. Konumuz deprem eğitimi olsun. Adım adım, hangi kurallara uyarak senaryomuzun ayrıntılarını belirleyeceğiz, inceleyelim.
Senaryonuz gerçekçi olsun
Senaryonuz gerçek dünyaya yakın olsun. Bunun için ister çevrenizde gerçekleşen olaylardan beslenin isterseniz de başkalarından duyduğunuz olaylardan. Bu hikayeleri hazırlayacağınız eğitimin formatına göre senaryolaştırın ve bir deneyime dönüştürün. Bu şekliyle eğitiminiz daha özgün olacaktır ve eğitimi alan öğrenciler kendilerini olaya daha yakın hissedecektir.
Biz de burada ana konu olarak deprem eğitimine karar verdik. Fakat senaryomuzu şöyle başlatalım; baş karakterimiz ailenin en küçüğü erkek bir çocuk olsun ve geçen hafta bir deprem yaşamış olsunlar. Ailesi, çocuğun deprem korkusunu yenmesi için ona depremle ilgili bilgiler vermek istesin. Fakat bu süreçte ailenin de depreme dair bilmediğin şeyler olduğu ortaya çıksın ve senaryo gereği aile, eğitim süresince bu bilgileri birlikte öğrensin. Deprem korkusu yaşayan bir çocuk ve depreme dair az bilginin olduğu bir aile… Gerçek hayata yakın görünüyor.
Öğrenciler, senaryonuzda kendilerinden bir şeyler bulabilsinler
Öğrencilerinize, senaryo içerisinde olabildiğince gerçek hayattan kesitler sunun. Böylece öğrenciler senaryo içine çok daha kolay gireceklerdir. Hikâye yerine kendini koyabilecek, senaryo içindeki kararları da kendini düşünerek verebilecektir.
Depremlerle ilgili kaygılar hepimiz yaşamışızdır. Bu senaryo fikri bu yüzden birçok öğrenciye yakın gelecektir ve ilgilerini hikâye üzerinde toplayacaktır. Biz de deprem eğitimimizin başında, çocuk karakterimizin hikayesinden bahsedelim. Burada çocuk karakterin yaşadıklarından ve ailesinin ne gibi bir eylem planı hazırladığını anlatalım.
Ayrıca senaryo içinde, eğer gerçek deprem anında öğrencilerin neler yapması gerektiğiyle ilgili bilgiler de verirsek, öğrenciler için çok daha kalıcı olacaktır.
Basit seçimlerle başlayın
Öğrencileri senaryoya ısındırmak iyidir. Öğrencilerin başlangıçta karşılarına çıkabilecek basit bir seçim, onların senaryoya ve hikâyeye alışmalarına etki edecektir. Aynı zamanda bu basit seçimler, eLearning içeriğindeki seçme mantığına da öğrenciyi aşina hale getirecek, adaptasyonunu sağlayacaktır. Bu basit seçimleri, senaryonun başlangıç bölümlerinden birinde, öğrenciyi hikâyenin önemli noktalarına yönlendirmek adına da kullanabilirsiniz. Bu yöntem basit ve etkili bir bağlama yöntemi olacaktır.
Biz de burada, deprem senaryomuzu 3 parçaya bölelim. Bu 3 parça; deprem öncesi alınacak önlemler, deprem sırasında yapılacaklar ve deprem sonrası yapılması gerekenler olsun. Bu 3 seçenek, eğitim başında öğrencinin karşısına, seçim yapabileceğin şekilde çıksın. Bu 3 seçenekten birini seçecek öğrenciyi seçtiği bölüme yönlendirelim.
Seçimler için zaman tanıyın
Senaryolu eLearning içeriklerinde pek çok seçimi öğrencilere bırakacağız. Bu seçimlerde öğrencilere seçim süreleri bırakmak önemlidir. Bu sürede öğrenciler, öğrenmeleri gereken konu hakkında derinlemesine analiz yapabilecek, daha doğru kararlara varabilecektir.
Biz de bu senaryoda öğrenci karşısına deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında neler yapması gerektiğiyle ilgili sorular çıkartacağız. Eğitimin bir yerinde öğrencinin karşısına soruda bir ev görseli olacak şekilde, “deprem sırasında odadaki hangi nesnenin yanında yaşam üçgeni oluşturabilirsiniz?” sorusunu çıkartabilir, bu soruya cevap verecek öğrenci için gerekli zamanı tanıyacağız. Acele etmeden, soruyu düşünerek seçecek öğrenci için bu, konuyu özümseyerek daha inandığı seçenekleri seçmesini sağlayacaktır. Bu örnek dışındaki tüm benzer sorular için bu önerme varsayılabilir.
Senaryo hedeflerinizi unutmayın
Senaryolarınızı en baştaki hedeflerinizle uyumlu hale getirin. Eğitim hedeflerinize yönelik olmayan,
öğrencilere hedef yetkinlikleri sağlamayan bir senaryoya sahip eğitim, zaman kaybı olacaktır. Öğrencilerin seçim yapabilecekleri, hedef yönelik, gerçekçi senaryolar her zaman daha başarılı olacaktır. Bir senaryodaki ana karakterin amacı genellikle senaryonun da hedeflediği amacı yansıtmalıdır. Senaryonuzun hedefini yansıtmak için ana karakterlerinizi kullanmak sizin başarılı bir senaryo oluşturmanızı sağlayacaktır.
Deprem eğitimindeki ana karakterimizi de görebileceğiniz gibi burada hedef öğrencilerin deprem öncesinde, deprem sırasında ve deprem sonrasındaki durumlarla ilgili bilgilenmeleridir. Burada eğitimin ana hedefiyle, çocuk baş karakterimizin hedefleri uyuşmaktadır.
Senaryoyu hikâye ile bağlayın
Eğitim senaryonuzu yazarken bir film senaryosu yazıyor gibi düşünün. Doğrudan içerik sunumuyla başlamayın. Burada bir powerpoint sunumundan farkınız olmalıdır. Öğrencilerin yakınlık kurabileceği, kendilerinden bir şeyler görebilecekleri karakterleri yaratırken özen gösterin. Daha sonra bu karakterleri problemlerin içerisine sokun. Problemler içerisine karakterler girerken, aynı zamanda öğrenciler de girecektir. Karakter karşısına çıkan problemleri çözdükten sonra ise senaryo problemin çözümlerine bağlı bir şekilde finallere bağlanmalı.
Bizim hazırlayacağımız deprem eğitiminde ise bu anlattıklarımıza benzer noktalar ekleyelim. Örneğin, eğitimin başında bir PowerPoint sunumu gibi direkt olarak içerikten bahsetmeyelim. Ailemiz öğrencilerin önüne çıksın ve çocuk baş karakterin başından geçenlerden bahsedelim. Ailenin geçen hafta yaşadığı depremden, çocuğun yaşadığı deprem korkusundan bahsetmek gibi… Ardından önceki başlıklarda da bahsettiğimiz gibi; örneğin, ailenin deprem sırasında yaşam üçgeni oluşturmak için evlerinde nereye konumlanacağı gibi problemleri öğrencilere çözdürerek onları da problemlerin içine dahil etmeliyiz.
Mükemmel seçimler yaratmayın
Senaryodaki seçimlerinizde pek de net cevapları olmayan seçimleri netleştirmeyin. Her seçimin kesin sonuçları yoktur ve mükemmel değildir. Öğrencilerinize seçtirdiğiniz tüm seçenekler harika seçimler değildir fakat bazıları diğer seçeneklerden çok daha iyidir. Bu yüzden eğitiminizdeki seçimlere geri bildirimler ekleyin. Bu geri bildirimler, öğrencilerin yaptığı seçimlerin artı ya da eksilerini anlatan geri bildirimler olsun.
Bu ayrıntıyı da deprem eğitimimize entegre edebiliriz. Senaryo içindeki tüm seçimlere entegre edilebilmesinin dışında verdiğimiz “yaşam üçgeni bulma” örneği üzerinden inceleyelim.
Evde bulunan ve deprem sırasın harika yaşam üçgeni oluşturabilecek nesneler bulunabilir. Fakat orta boyda bir koltukla da yaşam üçgeni oluşturulabilir. Öğrenci, evdeki yaşam üçgeni oluşturulabilecek nesneleri seçerken koltuk da seçebilir, koltuğa göre çok daha iyi bir seçenek olan çamaşır makinesi de seçebilir. Fakat burada koltuğu seçtiğinde yaşayabileceği dezavantajlı durumları ya da avantajlı durumları objektif bir biçimde öğrenciye anlatabilmek önemli.
Gerekirse konu uzmanlarından yardım alın
Hangi konu hakkında senaryo hazırlıyorsanız hazırlayın eğer konu hakkında yeterince bilgiye sahip değilseniz konu uzmanlarından yardım almak size yardımcı olacaktır. Ayrıca konu uzmanlarından yardım almak senaryonuzun özgünlüğüne de katlı sağlayacaktır. Konu uzmanı, senaryo konusuna daha çok maruz kaldığı için konu hakkında çok daha fazla deneyime ve örnek hikâyeye sahip olacaktır.
Yine burada deprem eğitimi hakkında konu uzmanlarına başvurulabilir, bilgi alınabilir.
Öğrencilerinizde “bilme ihtiyacı” hissettirin
Senaryonuzun içerisine gizemler eklemek, her zaman öğrencinin ilgisini çekecektir. Bazı bilgileri öğrenciye açık ve doğrudan vermemeniz daha iyi olacaktır. Öğrenciler eğitim içerisinde bilgi eksikliklerini gidermek isteyecek ve konuyla ilgili gizemlere yoğunlaşacaktır. Burada daha çok ne oldu ve neden oldu sorularına odaklanmak, senaryo yazarı tarafından önemlidir.
Eğer biz bunu, basit bir şekilde deprem eğitimi içerisinde kullanmak istersek, deprem sonrası yapılacaklar bölümünde kullanabiliriz. Ekrana depremden sonra hasar gören ancak yıkılmayan binalar gelir. Binalar yıkılmamıştır fakat yangın çıkmıştır. Bu örnek üzerinden öğrenci üzerinden bilinmezlik yaratılabilir ve sorulacak sorularla öğrencinin konuya dair fikirleri sorulabilir. Burada cevap olarak ise deprem sonrası binadan tahliye sırasından kapatılmayan vanalar örnek gösterilebilir.
Öğrencilerinizin sonuçları görmesini sağlayın
Senaryolarda en önemli noktalardan biri de gerçekçi geri bildirimlerdir. Özellikle dallanma içeren senaryolarda, öğrencinin seçimleri hikâye akışını belirlediği için pek de doğru bir cevap yoktur. Öğrenci orada kendi düşüncesine yakın olan seçeneği seçecek ve seçtiği seçeneğe göre hikâye devam edecektir. Bu yüzden bu tür seçimlere pek de keskin geri bildirimler vermek mantıklı olmayacaktır.
Bunun yanında deprem eğitiminde; örneğin, yaşam üçgeni oluşturulacak nesneler seçilirken, her öğrenci farklı farklı nesneler seçebilir. Burada çok daha sağlam bir nesne daha başarılı bir seçimken, deprem sırasında yanına konumlanacağınız bir yatak ya da koltuk da yaşamınızı kurtarabilir. Bu yüzden bazı öğrenciler bu gibi seçenekleri de seçecektir. Bu gibi seçimlere kesin bir dille başarılı ya da başarısız nesne seçtin gibi bir geri bildirim vermek doğru olmayacaktır.